İstanbul, Nihad Sami Hoca'nın ilk gençlik yıllarından beri bir anne, bir sevgili timsali gibi idi. 1930'lu yıllarda ilk hocalık vazifesi ile gittiği Edirne'de yazdığı bir yazıda: "Benim İstanbul'u sevdiğim kadar, dünyanın hiç bir çılgın vatanperveri vatanını sevmedi... Çünkü hiç kimse, onun inceliğinin, narin hassas güzelliğini ve lale sabahlarını benim kadar yakından tatmadı. Ben İstanbul'u "Sensiz geçen hayata yaşanmış denilmiyor" diyecek ve bunu ta içinden haykıracak kadar çok seviyorum" demekteydi... İÇİNDEKİLER: I. BÖLÜM - İSTANBUL HASRETİ: İstanbul Hasreti - Kaybolan Şehir - Kubbede Kalan Sada - Bir Cihangir Hatırası - Verak-ı Mihr ü Vefa - lsıtılan Tuğlalar - Yıkanmaya Dair -Yalnız Ağaç II. BÖLÜM - FETİH VE FATİH ÜZERİNE: Fatih'in Heykeli - 29 Mayıs, Salı - Fatih'in Sanatı - Fetih Gününden Sonra - İstanbul Fethi'nin 520. Yılında III. BÖLÜM - İSTANBUL VE MİMARİ: Beton Yığınları . Menfaat Harabesi Çizgiler - Açılan İstanbul - Boğaz ve Köprü - İstanbul'un İmarı - İstanbul ve İmar - Yeni Bir Zevk - İmar Sabotajları - İmar Hataları - Bir Mektup Münasebetiyle - İmar Endişeleri - Bir İmar Destanı - Ufuksuz Mimari - Dokuz Katlı, Bina ve İki Cami Hikayesi - Taksim Camii - Açılış Düşünceleri IV. BÖLÜM - BELEDİYE TERBİYESİ: Bir Acı Hikaye - Belediye Terbiyesi - Temiz Şehir - Yollar Açılırken - Belediye Sualleri - Güzelleştirme Derneği - V. BÖLÜM - İSTANBUL VE İSTANBULLULAR: Bu Halkın Kaderi - Otobüslerde Hayat - Nakil Vasıtaları ve Ahlakımız - Otobüs CesedIeri - Çingene Ruhu

---