Özyalçıner bu kez İstanbul öyküleriyle çıkıyor okurun karşısına. Semtleri, sokakları, yaşananlarıyla İstanbul'u anlatıyor. Bir çeşit İstanbul haritası ya da Beyazıt'tan Haliç kıyılarına, Yenikapı'dan Adalar'a uzanan sokak sokak İstanbul öyküleri... Değişen, değiştirilen İstanbul'dan görüntüler... Eskiden yaşadıklarımızla bugün yaşananların çelişkileri... Milyonlarca insana kucak açmış İstanbul, bir o kadar imgeyle yaşıyor belleklerde. Kimimiz için bir çeşme, kimimiz için Kapalıçarşı, kimimiz için bir yalının kayıkhanesinde oynaşan dalgalar, kimimiz için Yeni minareleri, kimimiz için erguvan rengi, kimimiz için arnavut kaldırımlı dar bir sokakta unutulmuş konağın cumbalı pencereleri, kimimiz için Bizans surları, kimimiz için raylarda kayıp giden tramvayların kırmızısı, kimimiz için ürkütücü bir kalabalık, kimimiz için onulmaz bir yalnızlık, kimimiz için Ayasofya'nın kubbesi, kimimiz için ince belli bardaktaki çay kokusuna eşlik eden simit çıtırtısı, kimimiz için inşaat molozları arasında kurumuş bir manolya ağacı, kimimiz için Adaların faytonları, kimimiz için anlatılamaz bir sevda, kimimiz için kumru bakışı, kimimiz için Galata Köprüsü, kimimiz için salacak kıyılarında salaş bir Rum meyhanesi, kimimiz için Mısır Çarşısı'nın baharat kokusu, kimimiz için ömür boyu duyulan özlemdir İstanbul... İstanbul'u, Türk hikâyeciliğinin ünlü kalemi Adnan Özyalçıner'den okurken, kendi İstanbullunuzu düşlemeden edemeyeceksiniz…

---