Herkesin bir mesleği olmalı bir de meşgalesi. O meşgale bütün kültürümüzdür." Bu söz merhum Süheyl Ünver'e, hayatı ve geriye bıraktığı "bir ömre sığmaz" çalışmalarıyla sözünün eri olmuş bir insana ait. Bir akademisyen tabip olarak mesleğinde yaptıklarının değerini ölçmek elbet meslektaşlarının işidir; ama İslam ve Türk kültürünün pek çok alanıyla, özellikle de İstanbul, fetih ve Fatih, bilim tarihi, şehirlerin gündelik hayatı ve güzel sanatlarla meslek veya meşgale düzeyinde ilgilenenlerin hemen her durakta müracaat etmekten müstağni kalamayacakları eserler ortaya koyduğu rahatlıkla söylenebilir. Onlarca kitap, yüzlerce makale, çizim, resim, süsleme, binlerce not... Sayın Ahmet Güner Sayar'ın telif ettiği ve Türk edebiyatında fazla örneği olmayan Süheyl Ünver kitabı (Eren Yayıncılık, İstanbul 1994) bunun en açık delili. İstanbul'un fethinin 542. yıldönümünde yapılabilecek yayınların konuşulduğu toplantıda Süheyl Bey'in yalnız İstanbul'la ilgili matbu kitap ve yazılarını biraraya getirerek yeniden neşretme teklifinde bulunduğum zaman, doğrusu bu hacimde bir külliyatla karşılaşacağımı (ve tabii yayına hazırlama işinin de zarureten üzerimde kalacağını) tahmin edememiştim. Çünkü kitap ve yazılardan bir kısmının yalnız ismini biliyordum. Tahminlerimde yanılmış olmam sonuçlar açısından o kadar önemli değil, neticede güzel ve çok yönlü bu İstanbul külliyatı ortaya çıkacak. (Keşke yayımlanmamış kitapları, notları, çizimleri, resimleri de neşredilebilse.) Mevcut duruma göre manzara şu: İstanbul Risaleleri (kitaplar) dört cilt, İstanbul Yazıları (makaleler) bir veya iki cilt olacak. Yeni yapılan araştırmalarla Süheyl Bey'in çalışmaları yer yer aşılmış ve bazı verileri, yorumları tashih edilmiş olmakla beraber, bir bütün olarak ehemmiyetini hala koruduğu açıktır. Böyle toplu bir yayını zaruri ve önemli kılan da işte bu husustur.

---