BİR
NUMARALI
RAPOR...
Bir insan düşününüz, yeryüzüne yeryüzü dışı biryerlerden bakan. Bir insan düşününüz ki, davranışları insan davranışlarına, düşünüşleri insan düşünüşlerine ve gerçekleri insan gerçeklerine uymayan. Bir insan düşününüz, üzerinde yaşadığı yer kabuğuna şaşkın ve yasyabancı...
Soracaktır bu insan elbet; «kimim ve neredeyim?...» Sonra bir koca çığlık kopacaktır bunun ardından, «NEDENİ..»
İşte, akim zamana «vur emri»dir bu. Zaman ki, ona bakan bilincin gözleri ötesinde ve dışında oluşan herşeydir.
Savaş başlamıştır artık. Boğuşma, bir tarafın en küçük ölçüde zayıf düşmesine dek sürüp gidecektir. Ve bu boğuşmada hep kendini, özbenliğini yargılayacaktır insan. Özbenliği, bilincinin alanı içindeki değerlerdir. Bilinci nereye varırsa, özbenliği oralara kadar uzanıp kendine başka ve yeni yargıcılar arayacaktır. Bunu bilerek, buna inanarak ve bu inancı içtenlikle açığa vurarak yola düşen savaşçı elinde, ona yol gösterecek ve güç verecek bir ışık vardır şimdi.
BİR NUMARALI RAPOR bu yabancının ilk yargısıdır. Yargının ne zamana dek süreceği ve ne zaman biteceği bilinmez. Belki yabancı, üzerinde yaşadığı bu yerkabuğuna aksamadan çeker -gider ve yargı yarım kalır.
Olsundur; zamana «vur emri» verilmiştir bir kere. Bu emri, onu veren de bozamaz artık...

---