Cumhuriyetimiz'in kuruluş felsefesini ve ilkelerini, bilimsel bir derinlik içinde çok iyi kavrayan, laik Cumhuriyetimiz'in değerlerini içten bir inanç la özümseyen, onu günümüz kuşaklarına benimsetme çabasını üstün başarıyla gerçekleştiren Firdevs Gümüşoğlu'nu, içten kutlayarak söze başlamak istiyorum. "Onuncu Yıl Kuşağı", Cumhuriyet'te gerçekten büyük iz bırakmıştır. "Cumhuriyet en büyük eserimdir" diyen Büyük Önder Atatürk'ün ulusuna aklı ve bilimi en gerçek yol gösterici olarak sunuşunu çok iyi kavramış, çalışkan, özverili yaratıcı bir kuşaktır "Onuncu Yıl Kuşağı". Atatürk'ün tutkunlukla ulaşılması ve aşılmasını istediği çağdaş uygarlık, o kuşağın da tutkusu, kutsal amacı olmuştur... Bağımsızlığın yüce değerini, özgürlüğü, yurtseverliği biz, o kuşaktan öğrendik. Yurdumuzun ve ulusumuzun çıkarlarının, kişisel çıkarlarımızın üstünde tutulması erdemini, o kuşak aşıladı bize... Ama o kuşağı, bu Aydınlanma Atılımına kendilerini adamanın önderliğini Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaptı. Daha henüz yurdumuz emperyalist düşman çizmeleri altındayken ve düşman Ankara önlerine, Sakarya'ya dayanmışken Mustafa Kemal Ankara'da Öğretmenler Kurultayı'nı toplar; onlardan, uygarlık yolunda, yurtsever gençlik yetiştirmelerini ister. Kuracağı Cumhuriyet'in gençliğini Üstelik bu kurultayı hazırlayan Mazhar Müfit'e (Kansu) hem teşekkürü, hem sitemi vardır: Teşekkürü, bu kurultaya hanım öğretmenleri de çağırdığı içindir. Sitemi, kadınları ayrı, erkekleri ayrı oturttuğu içindir. (Hemen belirtelim: Düşmanın Sakarya'ya dayanması umurunda değildir Mustafa Kemal'in. O, yurdu kurtarmada kararlı, Sakarya'da vereceği Meydan Savaşı'nı utkuyla sonuçlandıracağına güvenlidir.) İlk on yıl, Cumhuriyet'in görkemli yıllarıdır. Ülkemiz kalkınma ve aydınlanma atılımlarında, büyük yol almıştır.

---