1948'de Adana'da tohumları atılan "yöresel" bir bankadan, Türkiye'nin en büyük bankasına, "uluslararası" alanda kalitesini ispatlamış bir bankaya uzanan 50 yılı geride bırakmış bulunuyoruz. Kumbaralardan ve mevduat hesap kartonlarından Görüntülü Ev & Ofis Bankacılığı'na uzanan bir 50 yıl bu. Akbank 1948-1998 arasındaki süreç içinde, bankacılığın etik değerlerinden, beşeri doğrulardan hiç taviz vermedi. İktisadi hayattaki ve özellikle bankacılık sektöründeki ahlaki prensiplerin önemini bilerek bunlara özen gösterdi, örnek olmaya çalıştı. Ülkenin geleceğinin kendi geleceği olduğunun bilincinde olan Akbank, ülkesi için hep doğru olanların savunuculuğunu yaptı. Müşteri ihtiyaçlarını en doğru şekilde tespit edip, bunlara en hızlı ve en etkin şekilde yanıt verirken hizmet kalitesinde de hep en yukarıda oldu. Bizler, özen gösterilen, şefkatle büyütülen bir ağacın her koşulda meyve vereceğine inandık. Ve bu inancımızda yanılmadık. Çünkü müşterilerimiz, çalışanlarımız ve sermayedarlarımız da bize inandı. Müşterilerimiz bize inandı. Belirsizlik, güvensizlik, kaos ve kriz ortamlarında çaldıkları kapı hep Akbank oldu. Çalışanlarımız bize inandı. Akbank' ı birlikte yarattık. Bir okul bilinciyle, bankacılık sektörüne her kademede bilgili, kendine güvenen, disiplinli, ahlaklı elemanlar yetiştirdik. Sermayedarlarımız bize inandı. Kazandıklarını yine bankaya yatırdılar. Türkiye'nin en büyük sermayeli ve sermaye yeterlilik rasyosu en yüksek bankasını yine birlikte yarattık. Bizler gurur duyuyoruz. 50 yıldır bankacılık defterinde sürekli "ak" sayfalar açtığımız, teknolojiyi doğru zamanda kullandığımız ve bir öncü liderin titizliğiyle yakından takip ettiğimiz için, haklı olarak gurur duyuyoruz. Bu süreç içinde bizlere en samimi desteklerini esirgemeyen halkımıza, çalışanlarımıza ve sermayedarlarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz. Naim Talu Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye

---