Yaklaşık altmış yıl önce Akşam'da muhabir, sonra da röportaj yazarı olarak çalıştığım dönemde Atatürk'ü yakından tanıyan kişilerle konuşmalar yapmıştım. Artık onların hiçbiri hayatta değil. O yazılar gazete koleksiyonunun sararmış ve parça parça dökülen yaprakları arasında kaldı. 1974-75 yıllarında TRT'de çalıştığım dönemde yine aynı amaçla Atatürk'ün yakınlarını "Her Hafta Bir Konuk" programı içinde ekrana getirmiştim. O kişilerin de artık hiçbiri sağ değil. Konuşmaların çoğu o zamanki TRT arşivinde yok oldu git- ,ti. Bunların birçoğuna o yıllarda Konuklar Geçiyor adlı bir kitapta yer vermiştim. O kitap da tükeneli 25 yıl oluyor. Yunan orduları komutanı General Trikupis 1952'de bana Atina'daki evinde Kurtuluş Savaşı sonunda esir olduğu zaman Atatürk'le olan konuşmasını anlatmıştı. Bu benim için eşsiz bir olaydı. Bu konuşmayı daha önce Eski Dostlar kitabımda da yazmıştım. Aradan geçen zamanda o olaya dair başka belgeler de bulup konuşmama ekledim, yazımı genişlettim. Bu kitapta onların da yeri olması gerektiğini düşündüm. Kitapta, 1920' de babamın bana anlatmadığı olaylara da yer verdim. Ortaya yeni bir anı kitabı çıktı. Atatürk'ü anarken çok duygulandım. Bütün o konuşmalar gözümde dün gibi canlandı. Bunlar tarihte yerini bulsun istedim. Atatürk'ün eşsiz dehasını, sıcak ve insani yanlarını yansıtarak bir şeyler yapabildimse bana ne mutlu.

---