Barbaros, Türk milletinin asırlar boyunca yetiştirdiği sayısız büyük ve kahraman Türklerden biridir. Adı yalnız Türk tarihine değil, dünya denizcilik tarihine de, Akdeniz ve Afrika milletleri tarihlerine de geçmiş olan Barbaros, pek çok Türk uluları gibi, kendi kendini yetiştirmiş, kendi kendini yoktan var etmiş bir halk çocuğudur. O, küçük bir yelkenli ile ticaret yapmak için denize çıkmış; basit bir gemi reisi iken azmi, iradesi, cesareti, kahramanlığı hatta dehası sayesinde denizlere hâkim, ülkelerde hükümran olmuş, devletler mağlup ederek yeni bir devlet kurmuş; nihayet bu devleti, büyük Türk vatan ve devletine hediye etmiş, matbu iken tabi olmak feragat ve fedakârlığını göstermiş bir Türk'tür. Barbaros'un hayatı, ruhlarımızı heyecanlandıran bir hamaset ve şehamet destanıdır. Yiğitliğin timsali bir levend olarak enginlere atılan bu kahraman, bir kaç yıl içinde, Akdeniz'in beyaz köpüklü lacivert dalgaları üstünde seyyar bir saltanat kurmuştu. Bunu şimal Afrika'da, kardeşi Oruç ile beraber tesis ettiği devlet takibetti. Bu iki Türk denizcisinin Tunus ve Cezayir'de kurdukları devlet, onların yalnız cesur ve kahraman birer levend değil, aynı zamanda idarecilik ve teşkilatçılık bakımından çok yüksek bir medeni kudret ve kabiliyete sahip bulunduklarını gösterir.

---