Yazar | : | Tuna Kiremitçi |
İsbn | : | 9752931383 |
Yayın Tarihi | : | 17 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 197 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Doğan Kitap |
Ayşe odanın ortasında duruyordu. Üstünde, Orhan'ın ona üç yıl önceki doğum gününde aldığı komik bahçıvan tulumu vardı. Kısacık kesilmiş kumral saçları uykudan yeni kalkmış gibi, diken dikendi. Geleli henüz birkaç dakika olmuştu, ama gözleri ağlamaktan kızarmıştı bile.
Bir türlü yerine oturmayan vidayı sıkmayı bıraktım, derin bir nefes aldım. "Hayrola güzelim, ne oldu yine?"
"Olmuyor... " dedi, "Adamla konuşulmuyor. İki kelime etmeden sapıttı yine. Tabağı fırlattı kırdı. Ben de çarptım kapıyı çıktım. İyi yapmış mıyım ?"
Kocası bir yıldır işsizdi. Müdür odasına çağırmadan önce, özel bir kursta matematik dersi veriyordu.
Herhalde söylemem lazım; Ayşe ile Orhan hayatıma yıllar önce, karımın en yakın arkadaşları olarak girmişlerdi. Sonra boşanırken hâkim kızımı Nazlı'ya verdi, onlar da bana kaldı.
Karımın o zamanki tavırlarını fazla katı bulduklarını, Nazlı'nın da onları benim tarafımı tutmakla suçladığını tahmin ediyordum. Zaten boşanmamızdan sonra ikimizle birden görüşmeye devam etmeleri de biraz tuhaf kaçacaktı. Sonuçta beni seçmişlerdi. Ben "Senin işlerden ne haber?" diye seslendim. Artık odada değildi. Mutfak dolabında bardak arıyordu.
"Fena değil" dedi. Sesi biraz daha normal çıkmıştı bu sefer.
"Bu evde temiz bardak yok mu? Kadın ne zaman geliyor?"
"Zam istedi. Ben de artık gelme dedim." "Aferin. Ölürsün artık pislikten."
Manyetikler çıktıkları yere geri oturmamakta direniyordu. Biraz daha zorlarsam gitara zarar vereceğimden korkuyordum. "Anlatsana... " dedim, sesimi duyabilsin diye yükseltip. "Nasıl gidiyor lokanta ?"
"Eh işte... "
"Dolu oluyor musunuz yine öğleleri ?" "Oluyoruz. "
"Yemeklerinizi beğeniyorlar mı ?" "Galiba."
"İyi o zaman.