MARGARETHE FEHİM PAŞA "Karaköy'den Beyoğlu'na dört yoldan çıkılır. Taban kuvvetiyle, tünel yoluyla, altmış paraya tramvayla, arabaya binerek. Hangi yolu seçerseniz seçin, Galatasaray'a gelirken sağ kolda Concordia Tiyatrosu'nu göreceksiniz. Hoş, 1913 yangınından sonra yerine Sent Antuvan Kilisesi yapıldı ya... Olsun! Biz zamanı fırdolayı dolaştığımızdan ne gam! ... Daldık içeriye. Sahnede bir familya. Baba, iki kızı, oğlu, bir de köpekleri. Hepsi de zanaatlarında pek mahir. Bu cambazgiller, İngiltere'den gelip, kısa sürede nam salmış Morgan ailesidir. Baba Charles Morgan, kızları Margarethe ve Mary, oğulları Charles Morgan Junior. Ama hele Margarethe! Cambaz giysisi malum... Göğüs, kollar çıplak; bacakta daracık kısacık atlas mayo! Can dayanmaz bu temaşaya! Akıl sır ermez numaralar sona erince, üç kardeş dalar seyirci içine. Ellerinde familyayı toplu gösteren bir kartpostal. Abla Margarethe'e rastgelen civan, mecidiyeyi sökülüyor. Margarethe bu... El aman! Gönlünü koysan avcunun içine, yetmez bağrındaki ateşi temsil etmeye! Abdülhamit'in ünlü hafiyebaşı Fehim Paşa'nın kulağına kar suyu kaçtı, dikkat! Üşüyen kulağını ısıtmak için Concordia'ya damladı. Program bitti, Margarethe locaya uğradı. Paşa kartpostalı aldı, İngiliz dilberin gözlerine çapkınca baktı ve o güzelim ellerine beş altın saydı. Hayli bir meblağ! Kızcağızın gözleri yerinden uğradı, üst üste reveransa başladı. O anda başka ne yapabilirdi ki? Bu loca rabıtası, maceramızın ateşleyici noktasını oluşturuyor. O geceden başlayarak Margarethe kapatıldı. Fehim Paşa'nın adamları baba Morgan'a sus payı kesesini uzattı. Küçük kız Mary'ye bir İtalyan fabrikatör koca bulundu. Küçük oğlanı ise tulumbacılar kaptı. Onunki başka bir fasıl... Önce ablasının sergüzeştini hikâye edelim de... Şişli'de kocaman bir konak. Margarethe için Fehim Paşa döşetti. Saraylara layık mobilyalar... Aşçı, hizmetçi, uşak hepsi tamam. Yosma en iyi terzilerden giyiniyor. Lastik tekerlekli, lüks kira faytonu emre amade!....

---