Prof. Dr. İsmail Nihat Erim, günümüzde, kamuoyunda cumhuriyet tarihinin ikinci askeri müdahalesinin yapıldığı 12 Mart döneminin başbakanı olarak bilinmekte ve öyle tanıtılmaktadır. Oysa 1973 cumhurbaşkanı seçimlerinde adaylardan hiçbirinin Meclis'ten yeterli oyalamayıp sürecin tıkandığı aşamada gazete başyazarından biri "Nihat Erim 1971'de başbakanlığı kabul etmese idi bugün Türkiye, cumhurbaşkanını seçmekte hiç zorluk çekmeyecekti" diyerek Erim'in bir anlamda siyasi yaşamını özetlemiş oluyordu. Gerçekten 12 Mart sonrası aldığı görev Erim'in uzun politik yaşamında kısa ve ciddi hata yaptığı tek dönem olarak gösterilebilir. Bu kitapta, Erim'in 1925 ile 1979 arasında günü gününe tutmuş olduğu defterlerinin tümü, değiştirilmeden, sadece kişisel ayrıntılar çıkartılarak yayımlanmaktadır. Günü gününe yazılmış olduklarından özellikle kişiler hakkında belirtilmiş görüşlerin zaman içinde değişebildiği görülmektedir. Bunu bir faninin geçirdiği hissi hayatın bir cilvesi olarak yorumlamak gerekir. Güncel yazım olmaları güncenin önemini artırmaktadır. Erim'in siyasal yaşamı yedi aşamada özetlenebilir: Ankara Üniversitesi'nde öğretim üyeliği (1939-1946), parlamentoya giriş (1945), bayındırlık bakanlığı, sonra başbakan yardımcılığı (1948-1950), Yeni Ulus ve Halkçı gazeteleri başyazarlığı ve sahipliği (1953-1955), Kıbrıs görüşmelerinde Türkiye temsilciliği (1956-1960 ve 1964), yanında yetiştiği ve "rahle-i tedris"inden geçmekle her zaman övünç duyduğu İsmet İnönü ile ters düşüp CHP'den dışlandığı dönem (1956-1964), 12 Mart dönemi başbakanlığı (1971-1972) ve kontenjan senatörü olarak parlamentoda görev yaptığı son dönem (1972-1977). Israrlara karşın ölümünden önce yayımlanmasını istemediği, yaşadığı dönemlerin siyasi yaşamına ışı

---