Dünya imparatorluklarının çöktüğü, milliyetçiliğin yaygınlaştığı, Dünya haritasının yeniden çizildiği ve güçler dengesinin bozulduğu bir dönemde tahta geçmişti Sultan Vahdettin... Tacı, tahtı vardı, ordusu yoktu... Hazine iflas etmiş, devlet borç batağına saplanmıştı. Halk, aç ve perişandı... 600 yıllık bir imparatorluk gözlerinin önünde yıkılıp gidiyordu... Düşman toplarının Saraya çevrildiğini gören Vahdettin ve Osmanlı kurmayları, bağımsızlık tohumlarının yeniden yeşertilmesi için Anadolu'ya gönderilecek bir komutan arıyorlardı... Sadrazam Damad Ferid Paşa, Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Paşa'yı padişaha götürmüş ve askerlerin istediği insan olarak takdim etmiştir. Kurtuluşu sağlayacak komutan olarak görülüyordu Mustafa Kemal... Mustafa Kemal Paşa'nın, Anadolu'ya geçebilmesi için gerekli görev de hazırdı: 9. Ordu Müfettişliği... Vahdettin, Anadolu'ya geçmeden önce Mustafa Kemal'le tam beş kez görüşmüş, Mustafa Kemal'i mutlak bir yetkiyle Anadolu'ya göndermiştir. Vahdettin'in emriyle Mustafa Kemal'le Anadolu'ya kimlerin geçeceği tespit edilmiş ve bunların vizeleri temin edilmiştir. Mustafa Kemal ve maiyetindekilerin masrafları için gerekli ödenek, padişahın özel imkânları ve gizli ödenekten karşılanmıştır. Sultan Vahdettin, Kuva-yı Milliye ve TBMM aleyhine hiçbir faaliyette bulunmamış, bilakis işgal kuvvetlerini yatıştıracak bazı tasarruflar dışında, gizlice ve imkânları dahilinde, onların işlerini kolaylaştırmaya çalışmıştır. Türk tarihinin en tartışmalı isimlerinden olan son Osmanlı Padişahı Vahdettin, Kurtuluş Savaşı sırasındaki izlediği tutum ve siyaseti nedeniyle sürekli eleştirilmiştir. Mustafa Kemal'i geniş yetkilerle Milli Mücadele'yi başlatması için Anadolu'ya gönderen Vahdettin, "Sarı Paşa"sının başarısı için dua etmiştir hep... Milli Mücadele'yi baltalamak için girişilen çabalar, ya Vahdettin'in bilgisi dışında, ya da İngilizlerin baskısı ile gerçekleşmiştir. Vahdettin, işgal güçlerini oyalayarak Kurtuluş Savaşımızın başarıya ulaşmasına önemli katkı sağlamıştır...

---